İş sağlığı ve güvenliği, ülkemizde nispeten yeni bir konu. Örnek vermek gerekirse İngiltere'de İSG ile ilgili ilk kararname 1788 yılında yayınlanmış ve mevcut iş sağlığı ve güvenliği kanunları 1970den beri yürürlükteyken, bildiğiniz gibi ülkemizde iş sağlığı ve güvenliği kanunu 2012 yılında yayınlanmıştır. Dolayısıyla İSG konusunda hem uygulamada hem de kültür olarak sanayileşmiş ülkelerle aramızdaki fark açılmıştır.
Bu farkın hızlıca kapanması için uzmanlaşma gerekli görülmüş ve OSGB kavramı hayatımıza girmiştir. OSGB'lerin çalıştıkları firmalara İSG uygulamalarını ve kültürünü aktarma görevleri aslında en önemli varlık sebepleridir.
Ortak sağlık ve güvenlik birimleri, iş güvenliği uzmanı, işyeri hekimi ve işyeri hemşiresi olan firmalara bu hizmetleri vermek üzere Çalışma Bakanlığı tarafından yetkilendirilmiştir.
Öncelikle OSGB ve hizmet alacak firma bir iş sözleşmesi yapar. Bunu takiben OSGB kendi bünyesinde bulunan personelleri hizmet alacak firmada görevlendirmek üzere e-devlet üzerinden ulaşılan İSG Katip sistemine giriş yapar. Hizmet alanın yetkili bir personeli e-devlet sistemi üzerinden görevlendirmeleri onaylar ve resmi olarak hizmet başlar. Artık devletin gözünde hizmet alınıyordur. Ancak iş sağlığı ve güvenliği bundan sonra başlar.
Ortak Sağlık ve Güvenlik Birimi, görevlendirdiği personelin takibini ve dolayısıyla sorumluluğu alır. Yani firmalara hizmet veren bir sadece bir OSGB personeli değil, koordinatörleri ve teknik müdürleriyle OSGB'nin tamamıdır.
Tek tek inceleyecek olursak ortak sağlık ve güvenlik birimi hizmet verdiği işyerinde aşağıdaki işleri yürütür.
İş Güvenliği açışından
İş Sağlığı açısından